29 Ağustos 2013 Perşembe

Türkiye de ilk şike yapan Takım

Sabah Gazetesi'nin usta kalemlerinden Hıncal Uluç, geçtiğimiz haftaya damgasını vuran spor olaylarını değerlendirdi.

Uluç;

Futbolda bu ülkenin spor tarihine geçmiş ilk şikenin kahramanı Fenerbahçe'dir ve Fenerbahçeli Hıncal Uluç'un Fenerbahçe'nin taraftarlığını bırakmasının sebebidir. 6 yaşındaydım ben... Fenerbahçeliydim ve o maçın üzerine artık 'Fenerbahçeli değilim' dedim. 
Fenerbahçe-Beşiktaş maçı oynanacaktı. Beşiktaş yenerse Beşiktaş şampiyon olacak. Fener yenerse Galatasaray şampiyon olacak. 'Galatasaray şampiyon olmasın' diye açık seçik çok net bir şikeye başvurdu. Beşiktaş'a sahada da yenilmek istemiyordu. İki tane lisanssız futbolcu oynattı. Yani sahaya çıktığı anda Fenerbahçe hükmen mağluptu. Kalecilerin yediği goller tartışılıyor ya... 'O gol yenir mi?', 'O gol de kaçmazdı?' denilebilecek ya da 'Fatih Terim, ofsaydı bozmak için geride duruyordu' denilebilecek pozisyonlar yoruma bağlı


Aziz Yıldırım, sizin 1976 yılında kaleme aldığınız "Hakemler ve şikeler kümede kaldı" başlıklı yazınızdan yola çıkarak, Türkiye'de şikeyi Galatasaray'ın başlattığını ileri sürdü. Şikeyi Galatasaray mı başlattı? O yazıyı hangi duygular içinde yazmıştınız ve bugün halen arkasında mısınız? Yazdığım bütün yazıların arkasındayım. Ondan sonra başka bir Galatasaray-Göztepe maçı daha hatırlıyorum. Yine böyle konuşuluyordu. Ben bir gazeteci olarak seyrettiğim bir maçla ilgili bir hisse kapılırsam, kulağıma bazı şeyler çalınırsa 'Efendim ben bunu yazmayayım. Ben Galatasaraylıyım. Galatasaray'a zararım dokunur' diye bir düşüncem hiç olmadı. 
Herkesi nasıl bilirsin; kendin gibi... Fenerbahçeliler de öyle zannediyorlar, onun için yadırgıyorlar böyle yazıları... 
"Biz şikeyi Galatasaray'dan öğrendik" Aziz Yıldırım'ın ağzına dahi almaması gereken bir laf... Futbolda bu ülkenin spor tarihine geçmiş ilk şikenin kahramanı Fenerbahçe'dir ve Fenerbahçeli Hıncal Uluç'un Fenerbahçe'nin taraftarlığını bırakmasının sebebidir. 6 yaşındaydım ben... Fenerbahçeliydim ve o maçın üzerine artık 'Fenerbahçeli değilim' dedim. 
Fenerbahçe-Beşiktaş maçı oynanacaktı. Beşiktaş yenerse Beşiktaş şampiyon olacak. Fener yenerse Galatasaray şampiyon olacak. 'Galatasaray şampiyon olmasın' diye açık seçik çok net bir şikeye başvurdu. Beşiktaş'a sahada da yenilmek istemiyordu. İki tane lisanssız futbolcu oynattı. Yani sahaya çıktığı anda Fenerbahçe hükmen mağluptu. Kalecilerin yediği goller tartışılıyor ya... 'O gol yenir mi?', 'O gol de kaçmazdı?' denilebilecek ya da 'Fatih Terim, ofsaydı bozmak için geride duruyordu' denilebilecek pozisyonlar yoruma bağlı... 
Sahaya iki tane lisanssız futbolcu çıkartarak daha hakem düdüğü çalmadan hükmen mağlup olmayı bana birisi izah etsin! Herhangi bir Fenerbahçeli izah etsin! Türk spor tarihinin ilk açık seçik, net şikesidir bu ve bir düşmanlık şikesidir. Spor şikesi değil, para için pul için değil... Sırf 'Galatasaray şampiyon olmasın' diye yapılmış bir şike... 
Bu olay tek de değil. Fenerbahçe aynı şeyi basketbolda da yaptı. 'Galatasaray şampiyon olmasın' diye sahadan çekildi. Galatasaray maçı kazanıyordu. Maçı kazandığın zaman kazanan takım iki puan, kaybeden takım bir puan alıyordu. Fenerbahçe bir puan aldığı zaman, puanlar aynı oluyor ve puan durumu Galatasaray, Fenerbahçe, Modaspor'un üçlü averajına göre belirleniyordu. Fenerbahçe sahadan çekildi. Hükmen mağlup olduğun zaman sıfır puan alıyorsun. Sıfır puan alınca ikili averaja döndü iş... İkili averajda Moda, Galatasaray'dan iyi olunca, Moda şampiyon olacak. Maçın bitmesine 1 dakika kala Fener sahadan çekildi. Sırf 'Galatasaray şampiyon olmasın' diye... Ama o zamanki federasyon bu şikeyi yemedi. Bugün Galatasaray'ın müzesine gidin; ortadan ikiye bölünmüş bir kupa göreceksiniz. Yarısı Galatasaray'da yarısı Moda'dır. Federasyon kupayı ikiye böldü.Bu da belgeli şike... 
Bunların dışında spor tarihinde, Aziz Yıldırım'ın yargılandığı ve Yargıtay safhasında olduğu için henüz kesinleşmemiş dava dahil, kesin, kanıtlı, belgeli şike olayı yoktur. İki tane var. İkisinin de sorumlusu Fenerbahçe... 
Mesela bir sene sonra... Beşiktaş-Fenerbahçe maçında Beşiktaş, zayıf takımla çıkarak borcunu ödedi Fenerbahçe'ye... Çıktılar yenildiler. Ama PAF takımı ile çıktılar sahaya... O günlerin gazetelerini karıştırırsanız bugünkü onurlu medyanın nasıl çarpıcı başlıklar attığını da görürsünüz! O maçla ilgili... (Şeref de yoktu ve Şeref'siz Beşiktaş)
Fenerbahçe, Beşiktaş'a hediye ettiği şampiyonluğu; ertesi sene de Beşiktaş, Fenerbahçe'ye... Ama o Fener'inki gibi kanıtlı bir olay değil. 'Şeref sakattı oynamadı, Hakkı böyleydi, onun için bu takımla çıkmak zorunda kaldık' diyebilirsin. Ama Fener'in iki kere hükmen mağlubiyeti bir basketbolda, bir futbolda; kanıtlı ve belgeli... Zapta geçmiş!. 
Şimdi bunlar orada dururken "Şikeyi Galatasaray'dan öğrendik" demesi Aziz Yıldırım'ın, çırpınmalarını gösteriyor. Aziz Yıldırım niye çırpınıyor; Aziz Yıldırım'ı yıkan Başbakan'ın sözleri... 
Başbakan "Kişilerle kurumları karıştırmamak lazım" diyor. "Kişilerin günahlarını kurumlara yükleyemezsiniz." 
Bu lafın sonucu şu; Fenerbahçe'ye ceza vermem ama şike yapanlar en ağır şekilde cezalandırılırlar. Aziz Yıldırım bu sözlerin kendi idam fermanı olduğunu düşünüyor. Zaten kendi Fenerbahçe başkanlığı sırasındaki megolomonisini de birleştirerek 'Fenerbahçe demek ben demek' diyor. Israrla, 'Benimle Fenerbahçe'yi ayırt edemezsiniz, ben ne yaptıysam Fenerbahçe için yaptım. O da benim zaten' diyor!
'Aziz Yıldırım kirlidir' demek 'Fenerbahçe kirlidir' demek; bunları birbirinden ayırt edemezsiniz. Başbakanla savaş halinde kendisini kurtarmak için... Bu çok yanlış. Aziz Yıldırım'ın avukatları danışmanları yok mu? 
'Ben suçsuzum' demek yerine 'Ben suçluyum ama Galatasaray da suçlu... Ben suçluyum ama Beşiktaş da suçlu. Ben suçluyum ama Trabzon da suçlu. Ben suçluysam Fenerbahçe de suçlu!' Böyle bir savunma olur mu?
Tertemiz olduğuna inanan adam bunların hiçbirini karıştırmadan 'Suçsuzum' der onun altını doldurur. 
"Ben şike yaptıysam Fenerbahçe için yaptım" ne demek? Böyle bir laf edilebilir mi? Bu laf şimdi Yargıtay Yargıcı'nın elinde... 
'Hıncal, Bülent'i öldürdün mü?' 'Öldürdüysem Sabah için öldürdüm.' Bu şimdi 'Ben öldürmedim' demek mi!.. Yargıç ne düşünür ben böyle deyince... 'Öldürmedim ama öldürdüysem bile Sabah için öldürdüm!' Bir defa 'Hıncal efendi sen Sabah gazetesi misin' denir. 
Ayrıca ben sana 'niye öldürdüğünü' sormuyorum; öldürdün mü, öldürmedin mi? Önce bir 'Öldürmedim' de... 'Öldürdüysem Sabah için öldürdüm!' Böyle bir savunma olur mu? 
Aziz Yıldırım her konuşması ile batıyor. Hapisten çıktıktan sonra sustuğu zaman nasıl puan kazanmıştı. Konuşmadı, konuşmadı... Günden güne puanı artıyordu. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder